eskiden verdiğim bir ders geldi aklıma, neden yemeğe çıkarız diye konuşmuştuk sınıfımla; hatırlayalım; karın doyurmak için, yeni tatlar, yeni deneyimler için, sevdiklerimizle bir araya gelmek için, sosyalleşmek için, iş […]
masalcı
akkavak no. 30
fem ile gülüştük, bu kadar sene şemsa’nın elinden kurtulmuşuz, son gün bunu bozar mıyız diye. şemsadır, fırçasını çeker, müşteri değil alemi cihan olsun farketmez onun için, onun […]
o sebze yenecek!
çocukken çoğumuzun duyup korktuğu cümledir bu. karikatürlerde masa altında yemek bekleyen köpeklere verilen hep sebzedir, tabakta kalan. nedir bu sebzenin çektiği veya çekemediği bizden? evvelki aylarda instagramıma […]
bağzı sofralar…
ananem bildiğim en iyi turşuları yapardı. hele de bir patlıcanlar vardı ki, rüyalarımı süsler. o mini patlıcanlar seçilir, kırmızı biber, lahana ile doldurulur, kereviz sapı ile sıkı […]
kurtuluş’ta bahar
artık pencereler aralanmıştır. kışın, o kasvetli sanki kimse oturmuyormuş havası gider yavaş yavaş kurtuluş’un. ada mevsimine de vardır daha, nasıl geçecektir bu zaman. nanalar, yayalar ne yapacaktır? […]
dr. kahveci, led ışıklar, parlak balkon korkulukları
binbeşyüz km yol yaptık, cumartesiden cumartesiye. sivrice’den, seferihisar’a kadar. 4 konaklama, yolda sayısız durma, yemyeşil bir doğa, salınan ağaçlar, koyunlar, keçiler, horozlar, taş evler, zeytinlikler, rüzgarın sesi, […]
ahmet rasim’in istanbul’u
Bazı yazarlar İstanbul’a çok yakışır, mesela Ahmet Rasim… Onu okuyup da İstanbul’u sevmeyen olamaz. Duyar, işitir, görür, yaşarsın şehri, kemiklerinde hissedersin. Hiç tanımasan bile seversin. İstanbul’u anlatırken […]
eski bir anadolu seyahati’nden
eski tarif defterlerimi karıştırıyordum, bir tarif peşindeydim. 2007 veya 2006’da yazdığım bir yazı dikkatimi çekti. hep yanımda defter taşıdığıma birkez daha sevindim. ama tarih atmadığıma da kızdım. […]
Bir lokma(da) Türkiye…
Bereketli Toprakların Lezzeti Dört mevsimin yaşandığı, üç tarafı denizlerle, toprakları ise akarsu ve ovalarla bezeli Türkiye, birçok uygarlığı barındırmış, coğrafi konumu olarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları […]
ben ve yemek…
Küçücükken ananemle elele tutuşup, şarkılar söylerdik pazara giderken. Selanik göçmeni olan annemin ailesine büyük bir arsa verilmişti savaş sırasında. Büyükdedem savaş yıllarında lokantasında yemek yapıp fakirlere, yeni […]
Bir İstanbul Boğazı hikayesi
Bu yazım, Babylon derginin 11.sayısında yayınlandı. Yitip gitmesini önlemeye çalıştığımız canım Boğaz ve eski günleri yad ederek… Annem anlattı ben kaleme aldım. İstanbul, Boğaz ve Balık, Bir […]
yeşil cinlerle renkli periler; bir buke garni hikaye…
Kuzu zamanı. Kuzunun en iyi arkadaşı kekik ise kuzuyla aynı zamanlarda minicik yaprakları ile biter dağlarda, çalılıklarda, her yerde. Şimdilerde etrafına kokularını salmakla meşguldür. Bunu yiyen dağ […]