sabahki yürüyüş, Recai Usta’ya uğrayıp İzmir enginarlarından almak, ortada olmayan, sözüm ona gitmeyeceğim organik pazar filan bitti. kahveli, yumurtalı, ekşi maya ekmekli şımarık kahvaltı da. maalesef bonanza coffee heroes kahve çekirdeklerim de.
roka yıkandı, hindiba dolaba kalktı, kuzular pişti 37lik ovalde geniş geniş, sosunda dinlendi, enginar buluşmasını bekliyor. sarı çeltik de pişti mi, tamamdır. emrah’a, hadi git, git de geri gel yemeği bugünkü.
roma’da kalınacak yer bulunamadı, istediğim yerler dolmuş, olmadı!
aşçının iç sesi: o siyah bodum karıştırıcılar yok, yok ki ne yok, 7 si birden yok, bulamıyorum, onlar da beni aramıyor. hayret bişey! aşçının yanık iç sesi: berlin veya londraya bu aralar giden olur mu? bana kahve alır mı? new yorkdan gelen var mı? bana kahve getirir mi?