Arkadaşlarım, dostlarım, kendi istekleri dışında kötü bir zaman yaşıyorlar. Telefonlar geliyor gidiyor, planlar yapılıyor, kahveler, içkiler içiliyor, ağlanıyor, dinleniyor, destekleniyor.
Kolay değil.
Kolay değil insanları mutsuzluğa iten nedenlerle savaşmak, sabırla, iyi günlerin yakın olduğuna inanmak. Ama inancı kaybetmemek gerek. Kendimize olan inancımızı.
İçinizi ferahlatacak bir tavuk suyu çorbası veya bol meyveli bir sorbeye ihtiyacınız var.
Bazılarımızın acı çekerken serinlemeye, yani ferahlamaya, bir oh demeye, bazılarımızın ise içini ısıtmaya ihtiyacı oluyor, bir şefkat duygusuna.
İnanın buna.
Kendinizden vazgeçmemeye ve hakkınız olanı savunmaya da.
Herşeyin tek ilacı, zaman. Bunların da geçeceğini unutmayın, güzelliklerin sizi beklediğini de.
Hepimiz bir taşa çarparız, tökezleriz, ama kalkmak ve yola devam etmek gerek. İnanın kendinize!
aşçının notu : bu yazıyı sana yazdım, ben senin kim olduğunu biliyorum ve hep yanındayım…