Serin bir mayıs akşamüstü… İnsanın canı sıkkın olsa da gereksiz şeyleri düşünüp saçmalasa da bir sıcak akşam yemeği insanın kan akışını bile değiştirebiliyor. Değersiz olana neden bu […]
Author: Tuba Şatana
pencere
Evde belli pencerelerden belli kokular geliyor. Bir tanesinin kokusunu çok seviyorum, bahar kokuyor, içeriye doğru tüm evi sarıyor. Çocukluğumu hatırlatıyor… Sevdiğim arkadaşlarımı yemeğe çağırdım, kabul ettiler, tatlı […]
takıldım
takıntılı olmak… mutfak biraz, hatta çokça takıntı demektir. İnanın, bunu hissetmiyorsanız, ya daha yeni başlamışsınızdır ya da takıntılarınıza ramak kalmıştır… Gerçekte, benim takıntılarım bir tek mutfak sınırlarında […]
Milletçe delirdiğimizin resmidir
Bu haber beni dehşete düşürdü! Sarıyer’de araba kullananlar yol verme yüzünden birbirlerine girmişler, bunun neresi yeni demeyin, devamını dinleyin; kavga sonucu X isimli adamcağızı denize atmışlar, adamcağız […]
kültür
Nills petter molvaer, tassel & naturel, tomasz stanko dinliyor ve kahvemi içiyorum. Garip geçen birkaç günden sonra bugün biraz kendime gelebildim açıkçası. Değişik ortamlara girdim, garip insanlar […]
high times!
Hep Jamiroquai’de olmayacak ya, benim de yüksek zamanlarım! Nasıl olmasın ki, bunları yazarken önümde high times singles 1992-2006 special edition double cd duruyor. Dursun tabii! Hatta çalıyor […]
partiiii!
Kuzu but fırınlanmak için baharatlara bulandı, bekleme odasında gazete okuyor. Kırmızı soğanlar saatlerce Mauveil diskoda parti yaptılar ve balsamik sirke ve baharatlarla kendilerinden geçip deli gibi eğlendiler. […]
o an…
Kendime bir kadeh şarap doldurup yazmaya başladım. Kaybettiğim bütün anlar için yazmak isteğiyle doluydu içim. Dışarıya çıkmaya çalışan, ve bana benden daha çok inanan bir içgüdü hakimdi […]
daha neler!
Bakıyorum da internetteki yemek sayfalarında garip notlar var. Etin karbonatla ovulup, yıkandıktan sonra pişirilmesi mesela. Ben ne okulda, ne de okuduğum yüzlerce kitapta sert et yumuşatmanın bu […]
meraklar
Heyecanlı olarak uyandım bugün. St-Antoin’da ilk konserimi dinleyeceğim. Hem de Bach, hem de Goldberg Variations, hem de klavsende, hem de gencecik bir ödüllü klavsen ustasından. Glen Gould’un […]
balığım tavada!
Birkaç dilim palamut tava, mısır ununa bulanıp, nar gibi kızarmış, kırmızı soğan, halka halka yatan tabakta, roka salatası, ince kıyılmış, üzerine küp doğradığım domateslerle, çıtır kıvırcık yapraklarının […]
Rastlantı diye bir şey yoktur.
Yoksa var mıdır? Ben bilmediğim bi yerde, salaş yerlerden bahsediyorum, masaya oturmadan önce lokantanın iç tarafına gider, mutfak açıksa bir kafamı uzatır, yok kapalıysa sahipleriyle sohbet ederim. […]