Balık sezonumuz hayırlı olsun…

bereketiyle gelsin balık, adil avlansın diye ümid ediyoruz hep. türler kaybolmasın, denizler kurumasın, balıkçılar aç kalmasın. tezgahlar dolmaya başladı, daha havalar sıcak, balıklar daha yağlanmadı. amma özledim balık yemeyi!

kadir zorla verdi toriği, sen al bunu buğulama yap dedi. buğulama balık değil canımın istediği, ama tamam dedim, yakayı enseyi kalın bırak, dilimleri de kalın kes diye de onuncu kez uyararak. ne yapayım yorgundum ve balığı bugünlük ben ayıklamak istemiyorum.

dilimleri zeytinyağı tuz ve karabiber ile harmanladım, ayrıca tavaya yağ koymadım, torik haliyle yağsız ama eti sıkıydı, bu havaya göre, bir ay sonra ne muhteşem olacak, heyececanla bekliyorum!

TORİK, KIRMIZI SOĞAN

iş torik olunca, hepsini bir kere de pişirmek istemedim. ilk posta kırmızı soğan ile yendi, mevsimin ilk balığı heyecanla kutlandı. geri kalanı ise esas oğlan oldu.

aynı usul kalanları kızarttım. bir yandan da sosu hazırladım: sarımsakları havanla tuzla öldürdüm, üstlerine pembe top karabiberleri koyup döğüp -zaten tam anlamıyla ezilmiyorlardı, ama tatlarını çıkartmak istedim- sonra üzerlerine limon suyu, tuz ve en üste de sızma dökerken karıştırmaya devam… az pişirdiğim dilimlerin orta kılçıklarını ayıklayıp, alacağı bir tepsiye alıp, üstlerine bu sosu boca ettim ve onları sosun içinde soğumaya bıraktım. buzdolabına koymadan, bir saat civarı. sonra ayıklanmış, temizlenmiş semizotu üzerine balıkları sostan alıp serpiştiriverdim, kalan sosu da üzerlerine… sarımsak, limon ve pembe biber ve ağır etli torik muhteşem bir uyum sağladı, zaten tersini beklemiyordum ama tabağı da yalamak istedim!

photo 4

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *