kimyon

tane tane dişlerimin arasında patlarcasına dağılan kimyon taneleri öğlen neşem oldu.
İpek gibi ağzımda dağılan ince uzun pazı yapraklarının yanında, gene tavuk suyunda yumuşacık pişmiş olan minicik maş fasulyeleri karnımı, gözümü, gönlümü doyurdu.
Karnım doyunca da aklım açıldı.

Chocolat bence çekilmiş en iyi yemek filmlerinden biri. Oyuncular, yönetmen, renk, kostümler gerçek bir masal parçası. İnsanların değişik şeylerden ve bilmedikleri insanlardan duydukları korkuyu, önyargıya dönüştürmelerini anlatıyor. Tabii ki merak, insanların merakı bu tüm önyargısı ve hurafelerin üzerinden gelip, keyfin, duygunun, tutkunun ne olduğunu hatırlatıyor.

Her seyrettiğimde canım çikolata istiyor, e et isteyecek değil ya!
Ama hiçbir seferinde evde çikolata olmuyor.
Çikolata yerine ince iki dilim ‘enişte lokumu’ yedim.
Ama bir işe yaramadı doğrusu.
Evde çikolata olduğu birgün tekrar seyretmek üzere sözleştik.

Tuğla kitaplarıma geri dönelim…