Bu haber beni dehşete düşürdü! Sarıyer’de araba kullananlar yol verme yüzünden birbirlerine girmişler, bunun neresi yeni demeyin, devamını dinleyin; kavga sonucu X isimli adamcağızı denize atmışlar, adamcağız…
Category: aşçının güncesi
Nills petter molvaer, tassel & naturel, tomasz stanko dinliyor ve kahvemi içiyorum. Garip geçen birkaç günden sonra bugün biraz kendime gelebildim açıkçası. Değişik ortamlara girdim, garip insanlar…
Hep Jamiroquai’de olmayacak ya, benim de yüksek zamanlarım! Nasıl olmasın ki, bunları yazarken önümde high times singles 1992-2006 special edition double cd duruyor. Dursun tabii! Hatta çalıyor…
Kuzu but fırınlanmak için baharatlara bulandı, bekleme odasında gazete okuyor. Kırmızı soğanlar saatlerce Mauveil diskoda parti yaptılar ve balsamik sirke ve baharatlarla kendilerinden geçip deli gibi eğlendiler….
Kendime bir kadeh şarap doldurup yazmaya başladım. Kaybettiğim bütün anlar için yazmak isteğiyle doluydu içim. Dışarıya çıkmaya çalışan, ve bana benden daha çok inanan bir içgüdü hakimdi…
Bakıyorum da internetteki yemek sayfalarında garip notlar var. Etin karbonatla ovulup, yıkandıktan sonra pişirilmesi mesela. Ben ne okulda, ne de okuduğum yüzlerce kitapta sert et yumuşatmanın bu…
Heyecanlı olarak uyandım bugün. St-Antoin’da ilk konserimi dinleyeceğim. Hem de Bach, hem de Goldberg Variations, hem de klavsende, hem de gencecik bir ödüllü klavsen ustasından. Glen Gould’un…
Birkaç dilim palamut tava, mısır ununa bulanıp, nar gibi kızarmış, kırmızı soğan, halka halka yatan tabakta, roka salatası, ince kıyılmış, üzerine küp doğradığım domateslerle, çıtır kıvırcık yapraklarının…
Yoksa var mıdır? Ben bilmediğim bi yerde, salaş yerlerden bahsediyorum, masaya oturmadan önce lokantanın iç tarafına gider, mutfak açıksa bir kafamı uzatır, yok kapalıysa sahipleriyle sohbet ederim….
Karşı koya yüzebildim gene, nefesim iki günde yerine geldi. Annemin tatlı sesi ile uyanıp, kendimi buz gibi denizin sularına bıraktım. Güneşlenmeyi sevmem ben, denize girer eve döner,…
Durum raporu : sabah kalkıp yüzmeye indikten sonra, kahve, sohbet, bahçe, hortum, kahvaltı, kapıya kadar gelen balıkçı, alınan deniz çipuraları, sarpalar, sonra ev yapımı erik marmelatlı bahçeden…
Sabiha Gökçen havaalanına ilk gelişim. Anadolu tarafına inşa edilmiş belki de en mantıklı yer. Aslında Harem otogarının içinden uçak geçeni, kalabalık, bir tek kafe, bir tek büfe…